8 Kasım 2010 Pazartesi

Beşiktaşlı Iverson



Dört kez sayı kralı olmuş, bir MVP ödülü bulunan bir efsanenin basketbol kariyerini Türkiye'de sürdürecek olması tüm dünyadaki sıkı NBA hayranları için üzücü bir haber.

Kanıt sosyal medyada. Allen Iverson'ın Türkiye'ye geldiğine kimse inanmıyor. İhtimal bile vermiyorlar.

Gelecekte NBA Avrupa Ligi açılır mı bilinmez, ancak İstanbul şimdiden NBA tarihinin önemli parçalarından biri haline gelmek üzere. Bundan yaklaşık iki ay önce gelecekte ligin “en değerli oyuncusu” ödülünü kazanacak bir oyuncu İstanbul'da şampiyon oldu. Şimdi İstanbullu basketbolseverler bu ödülü daha önce kazanmış bir efsaneyi izleme fırsatı edinecekler.

ABD Milli Takımı'nın Sinan Erdem Spor Salonu'nda şampiyonluk kupasını kaldırması tarihi bir andı. Çünkü Kevin Durant isimli çocuğun bir takım lideri olarak kazandığı ilk şampiyonluk yüzüğüydü o. Türk basketbolseverler, dünyada Durant'i kupa kaldırırken canlı izleme ayrıcalığına sahip ilk kişilerdi.

Fakat artık Dünya Şampiyonası bitti, normal sezona dönme zamanı. Daha önce Hidayet Türkoğlu, Mehmet Okur ve Ersan İlyasova gibi yıldızların doğuşuna sahne olan İstanbul parkeleri, şimdi bir efsaneyi ağırlamaya hazırlanıyor.

İstanbul daha önce Conrad McRae, Willie Solomon, Mahmoud Abdul-Rauf ve Cappie Pondexter gibi önemli oyuncuların eviydi. Şu sıralar Bostjan Nachbar, Tarence Kinsey ve Diana Taurasi gibi isimler de bu şehirde.

Şimdi Allen Iverson'ın zamanı.

Allen Iverson Beşiktaş'ta, düşünmesi bile keyif veriyor.

Memphis şehrini terk ettiği günden bu yana NBA yöneticileri tüm yeteneklerine rağmen Iverson'ın adını duymak bile istemiyorlar. AI yedek olmayı, ya da kendi tabiriyle “yeteneklerini başka birisinin arkasına koymayı” kabul etmemişti çünkü. Louis Williams'ın çenesinin kırılmasıyla, Iverson efsanesinin doğduğu takım olan Philadelphia, ona bir şans daha verdi. Orada kader devreye girdi ne yazık ki. Iverson tam basketbola odaklanacakken, dört yaşındaki kızı bir türlü teşhis edilemeyen bir hastalığa yakalandı ve AI yeteneklerini sahaya yansıtamadı.

Şunu kabul etmek lazım: Allen Iverson'ın NBA macerası sona erdi. Böyle olması gerekmiyordu fakat artık yeni bir sayfa açma zamanı. İki kıtayı birleştiren güzel boğazıyla İstanbul, yeniden başlamak için harika bir şehir. 13 milyon insan yanılıyor olamaz.

Allen Iverson'ın Beşiktaş'la iki yıl için dört milyon dolarlık sözleşme imzalaması, Türk sporseverler için, dünyanın geri kalanı kadar büyük bir sürpriz olmadı. Zira Beşiktaş yönetimi zaten bu yaz Guti ve Ricardo Quaresma'yı alarak artık farklı bir yolda olacaklarının sinyallerini vermişti. Bu ikilinin imza törenleri düşünüldüğünde, Allen Iverson'ın aynı kalabalığı çekeceğini söylemek yanlış olmaz herhalde.

Belki de olur.

Çünkü Allen Iverson, Guti'den de Quaresma'dan da fazla taraftar çekecek potansiyele sahip. Çünkü iş artık sadece Beşiktaş'la sınırlı değil. Bundan yaklaşık altı yıl önce kendisi de gördü zaten. ABD Milli Takımı'yla 2004 Olimpiyat Oyunları'na hazırlanan Iverson, Türk Milli Takımı'yla iki hazırlık maçı yapmak için İstanbul'a gelmişti. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Iverson'ın formasını ya da kol bandını taşıyan yüzlerce genç insan vardı. Ay-yıldızlı formaya karşı oynayan hiçbir oyuncu, bu kadar büyük bir desteğe sahip olmamıştı. Ancak Allen Iverson gibi birisi “12 Dev Adam”ın taraftarından biraz çalabilirdi. Belki Kobe Bryant ve Michael Jordan da...

Hem kısa boyu hem de isyankâr kişiliğiyle Allen Iverson Türkiye'de önemli bir ikon. NBA'deki uzunlarımız kimseyi yanıltmasın, ortalamaya vurulduğunda çok da uzun bir ülke değiliz. Belki de bu yüzden 1.83'lük bir adamın parke üzerinde devler arasında harikalar yaratması bizi çok etkiliyor.

Tabii bu kişiye özel sevginin yanında bir de Beşiktaş taraftarının desteği olacak Allen Iverson'ın arkasında. Milyonlarca taraftara sahip Beşiktaş'ın Afrika kökenli oyunculara karşı olan sevgisini bilmeyen yok. Daha önce Fani Madida, Daniel Amokachi ve Pascal Nouma gibileri bu kulüp için efsane oldular. Basketbolda Khalid El-Amin'e gösterilen sevginin unutulması mümkün mü?

Yani başarılı olup olmaması pek de önemli değil. Iverson, aradığı o gerçek sevgiyi İstanbul'da bulacaktır.

Sonuçta kariyeri boyunca 250 milyon doların üzerinde para kazanmış bir yıldız için üzülmenin alemi yok. Iverson'ın yeni transferinin tek sebebi para olsaydı, kendisine Beşiktaş'ın verdiğinin iki katını öneren Çin takımına giderdi. Allen Iverson Türkiye'ye yeniden eğlenebilmek ve basketbol oynamak için geliyor. Burada yeniden efsaneleşecek ve kayıtsız-şartsız sevildiği bir ortamda olacak.

Yaşadığı onca zor yıldan sonra Allen Iverson'ın buna ihtiyacı var.

Belki Iverson Türkiye'de Beşiktaş'ı kendisinden iki-üç kat büyük bütçeli takımlara karşı şampiyon yapamayacak. Ancak 35 yaşındaki efsane sahaya çıkıp yeniden kendi bildiği basketbolun en iyisini oynamaya hazır. Ve şimdiden dünya televizyonları Allen Iverson'ın yeni takımıyla çıkacağı ilk maçı yayınlamak için sıraya girdiler bile.

Sahada başarılı olup olmayacağını sorgulayıp durmaktansa, bunun keyfini çıkarmak gerek. Tüm dünyanın gözü şu anda İstanbul'da çünkü...

* Bu yazı 8 Kasım 2010'da NTVSpor.net'te yayınlanmıştır.