4 Eylül 2013 Çarşamba

Eurobasket Notları: İlk iki gün



Atatürk Havalimanı üzerinden Ljubjana’ya direkt uçuşla başladı Slovenya macerası. İlk gün genellikle teknik hazırlıklarla geçti. Canlı yayın yapmamızı sağlayacak 3G aletinin çalışması için iki farklı servis sağlayıcıdan toplam yedi internet paketi aldık. Ljubjana’nın en büyük alışveriş merkezi BTC City’yi gördük bu vesileyle. Kapalı tek bir alışveriş merkezi değil, bir alışveriş kasabası burası. İlginç bir tasarım olmuş. Şehrin tüm AVM’lerini bir yere toplamışlar. Yemekte Union Olimpija’nın Genel Menajeri Matevz Zupançiç ile birlikteydik. Bilindiği üzere Olimpija son yıllarda ciddi bir mali krizde. Son olarak transfer bütçesini iki milyon euro’dan bir milyon euro’ya düşürmüşler. Hatta Zupançiç bunu “Geçen yıl Avrupa’nın iki büyük kulübü bütçelerinde bir milyon euro’luk kesintiye gitti. CSKA Moskova 30’dan 29’a, biz de ikiden bire indirdik” şeklinde açıklamayı tercih ediyor. Kulübün durumunun daha iyiye gittiğini, özellikle borçları erittiklerini anlattı. Bu düşük bütçede neden NCAA’den yeni mezun çaylakları transfer etme yoluna gitmediklerini sordum. Çünkü (örneğin Karşıyaka’nın yıllardır yaptığı gibi) 80-100 bin dolar bütçeyle yetenekli çaylaklar transfer edilebilir ve bu oyunculardan verim alınabilir. Zupançiç “Adriyatik Ligi Yugoslav basketbolunun en saf halinin oynandığı lig. Amerikalı bir oyuncunun bu lige alışması diğerlerinden daha zor. Bir çaylağın Fransa’da ya da Belçika’da oynayıp Avrupa’ya geçiş yapması onun için de mantıklı olur. Buradaki taktik savaşına bir çaylak oyuncuyu atmak büyük risk ve bizim bu riski alacak paramız yok” şeklinde açıkladı. Hak vermemek elde değil.

Akşam Ljubjana’dan, otelimizin olduğu Portoroz’a gittik. Koper’de mücadele edecek tüm takımlar Portoroz’da kalıyor. Tam uyumak üzereyken Ömer Onan’ın basına kapalı gerçekleştirilen akşam idmanında sakatlandığı haberini aldık. Yerine Birkan Batuk davet edildi. İlk gün, ilk şanssızlık. Haftalardır “bu artık benim son Milli Takım turnuvam” diyen Ömer Onan’ın sakatlığı teknik açıdan takımı olumsuz etkilemesinin yanı sıra bu açıdan bakınca kendisi için de bir hayli üzücü oldu. Milli Takım’a bu şekilde mi veda edecek, yoksa bir turnuva daha oynayacak mı, bunu zaman gösterecek. Birkan tercihi koç Tanjeviç’in Sinan Güler’i ilk beşteki oyun kurucumuz olarak gördüğünün bir başka duyurusu gibi.

Slovenya’daki ikinci günümüze sabah idmanıyla başladık. Bonifika Arena beş bin kişilik ama boğucu atmosfer yaratmak için bire bir. Küçük şehirlere salonlar yapılırken buna benzer yapıların örnek alınması en büyük dileğim. Taraftar sahanın içinde ve direkt olarak oyuna etki etme şansları var. Slovenler çok yardımcı ama organizasyon sorunu yaşadıkları açık. Örneğin gazetecilere verilen bir “Event Guide” var. Bizim akreditasyon kartında “medya” yerine “resmi yayıncı” yazdığı için bize o kitapçıktan veremediklerini söylediler. Satın almak istediğimizde de henüz bunun için bir kasanın oluşturulmadığını ve satamayacaklarını ifade ettiler. Neyse ki bir Türk gönüllü, Yasin, orada insiyatif kullanıp bu kitabı bize verdi. Akreditasyon merkezine gitmek için salonun etrafından yürümek zorunda kalmamız, basın otoparkının hâlâ inşaat halinde olması ve çakıl taşlarından oluşması turnuvanın başlamasına bir gün kala hazırlıkların bitmediğini gösteriyordu. Neyse, olur o kadar. Neticede benzer durumları görmedik değil.

Milli Takım hafif bir şut idmanı yaptı. Antrenman eğlenceliydi, keyifler yerinde genel olarak. Ömer Onan Slovenya’da takımla kalma kararı vermiş. İnsani açıdan düşününce 49 gündür kampta olan birisinin, tedavisini İstanbul’da olup, maçları eşi ve çocuklarıyla izlemeyi tercih etmesi normal geliyor. Onan’ın bu yaptığı güzel bir fedakârlık bence. Spor Servisi programı için Ömer Onan ve Milli Takım doktoru Tahsin Beyzadeoğlu ile idman esnasında özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Portoroz ile Koper arası yaklaşık 20 dakika. İdman sonrası otele döndük ve Bogdan Tanjeviç röportajı için hazırlıkları tamamladık. Burası Bodrum’u hatırlatıyor. Otellerin birçoğunda casino olması, sokakta limuzinlerle karşılaşma ihtimalinizi artırıyor. En büyük fark bu.

14/16 programı için Bogdan Tanjeviç ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Sinan Güler’i oyun kurucu oynatmasının nedeni olarak “Topa iyi baskı yaptığını ve atletizmini” gösterdi. Oyun kurma görevini de daha çok Hidayet Türkoğlu ve Emir Preldziç’e vereceğinin altını çizdi. Hücumu forvet pozisyonundan yaratacağız. Sinan’dan temel beklenti iyi savunma yapması, topu çabuk bir şekilde rakip yarı sahaya taşıması ve ceza şutlarında yüksek isabet yakalaması.

Tanjeviç ayrıca yıllardır söylediği “Turnuvaların kadrolarında 14 kişiye izin verilmeli” isteğini de bir kez daha savundu. “Ömer Onan bir gün sonra sakatlansaydı 11 kişi kalacaktık” argümanı yeteri kadar sağlam. Koç Yunanistan, İspanya ve Fransa’nın hemen arkasında Litvanya ve Türkiye’yi madalya adayları olarak görüyor. Slovenya’nın da ev sahibi avantajıyla iyi iş yapabileceğini söylüyor.

Tanjeviç röportajı bittikten sonra yeniden salonun yolunu tuttuk. Hedefimiz daha önce basına kapalı olduğu açıklanan Finlandiya idmanına bir şekilde sızmak. Finlandiya’nın basın sorumlusu içeri girmemize kesinlikle izin vermiyor. Kurallar gereği idmanın 10 dakikasını basına açmak zorunda olduklarını hatırlatıyorum, o zaman yumuşuyor ve idmanın son 10 dakikasını basına açıyor. Bundan faydalanan Finlandiya basını da (Evet, Finlandiya basını. Şaşırtıcı ama neredeyse Türkiye’den gelen basın mensuplarından daha fazla Finlandiyalı gazeteci var burada.) bundan faydalanıp içeri giriyor. Koç Dettmann’ın kimseye konuşmayacağı açıklanıyor önce. Biz konuşmak istediğimizi yineliyoruz ama sonuç yok. Tam hocanın yanına giderken, basın sorumlusu sonunda kameramanımız Burak Mehmetefendioğlu’na gidip antrenörün sadece bizimle konuşacağını söylüyor. Ben yayın kıyafetlerimle olduğum için diğerlerine oranla daha resmiyim. Dettmann kıyafetimi övüyor ve Finlandiya’dan gelen gazetecilere oranla işime daha çok saygı duyduğumu, bu yüzden bizimle röportaj yaptığını söylüyor. Anladığım kadarıyla Dettmann’ın yerel basınla başka sorunları var ve onlara laf atmak için bahane arıyor. Röportajda Tanjeviç’e ve Milli Takım’a çok saygı duyduğunu söylüyor Dettmann. “Maçın favorisi Türkiye, bizim yapabileceğimiz şeyler sınırlı.” diyor. Favori gösterilmemeyi sevip sevmediğini soruyorum, o da “sevsem de sevmesem de favori olamayız ki” diyerek durumu açıklıyor.

Röportaj esnasında Birkan Batuk geliyor. Slovenya’ya iniş yapmış ve şampiyonanın resmi fotoğraf çekimi için stüdyoya gitmek zorunda. Stüdyoya gitmek için de salona girmek durumundasınız. İdman devam ederken bir Türk oyuncunun içeri girmesi Finlandiya heyetinde bir rahatsızlık yaratıyor ve Birkan’ı salonun içinden geçiren görevliler uyarılıyor. Birkan çıkana kadar da idman durduruluyor.

Finlandiya idmanından çıkarken Yunan gazetecilerle karşılaşıyoruz. Sohbet ederken Fotis Katsikaris karşımıza çıkıyor. O da Yunan televizyonuna yorumculuk yapmak için gelmiş. Koç Katsikaris çok sıcakkanlı, röportaj teklifimizi kabul ediyor. Rusya Milli Takımı’nı neden bıraktığını sorunca “Çok konuşmak istemiyorum. Bazı prensiplerim var ve onların çiğnenmesine izin veremezdim. Bu yüzden tek çözüm istifa etmekti.” diyerek cevaplıyor. Turnuvadaki en büyük şampiyonluk adayının Fransa olduğunu söylüyor Katsikaris. Yunanistan ve İspanya’yı da es geçmiyor ama Fransa’nın çok aç olduğunu ve kazanmak için her şeyi yapacağını vurguluyor.

Röportaj sonrasında Katsikaris’le sohbetimiz devam ediyor. Konu genç oyunculardan açılınca Kenan Sipahi’den bahsediyor. Gençler şampiyonasını yakından takip etmiş. Kenan’ın özgüvenine hayran kaldığını, çok iyi bir lider olduğunu söylüyor. Zeljko Obradoviç’in onun için büyük şans olduğunun altını çiziyor. Fiziksel eksikliklerini kapattığında çok daha iyi olacağını belirtiyor.

Koper’de işimiz bittikten sonra Portoroz’a dönüyoruz. Güzel bir Meksika restoranı bulup yemek yiyoruz. Ekibin geri kalanı İhsan Bayülken, Roksan Kunter ve Murat Kosova, kaptanımız Erkan Arseven ile birlikte bugün geldi. İhsan Bayülken ile NTV’nin gece bültenine bir bağlantı yapıyoruz. Sonrasında gün bitiyor zaten. Yorucu günün ardından maçlar için dinlenme zamanı. İlk rakip Finlandiya…

* Bu yazı 4 Eylül 2013 tarihinde NTVSpor.net'te yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder